Mısır Şeriat Devleti Mi ?

Cansu

New member
Mısır Şeriat Devleti Mi?

Mısır, Orta Doğu’nun en eski uygarlıklarından birine sahip olan, tarihsel ve kültürel açıdan zengin bir ülkedir. Modern Mısır, 1952'deki devrimden sonra cumhuriyet olarak yönetilmeye başlamış, sonrasında ise farklı yönetim biçimleri ve siyasi değişimler yaşamıştır. Bugün ise, Mısır'ın yönetim yapısı, ülkenin İslam'a dayalı bir şeriat devleti olup olmadığı sorusunu gündeme getirmektedir. Mısır, hem geleneksel olarak İslam kültürüne bağlı bir toplumdur hem de laik bir devlet yapısına sahiptir. Bu durum, Mısır'ın şeriat yasalarıyla yönetilip yönetilmediği sorusunu karmaşık hale getirmektedir.

Mısır’ın Hukuk Sistemi

Mısır’ın hukuk sistemi, Fransız medeni hukukuna dayanan bir sistemdir ve bu, ülkenin bağımsızlığını kazanmasından sonra geliştirilmiştir. Mısır'da hukukun temel kaynağı Anayasa'dır, fakat ülkenin büyük bir kısmı Müslümandır ve bu da İslam'ın toplumsal yaşamda önemli bir yer tutmasına neden olmaktadır. Mısır Anayasası, 2014'te kabul edilen son haliyle, ülkedeki hukuk sisteminin temel ilkelerini belirlerken, İslam’ın sosyal hayat üzerindeki etkisini de vurgulamaktadır.

Mısır Anayasası'na göre, "İslam, devletin dini ve şeriat da ülkenin temel yasasıdır." Ancak bu ifade, şeriatın tam anlamıyla devletin tüm yasalarına dayalı olduğu bir sistemin var olduğu anlamına gelmez. Mısır'da İslam hukukunun uygulanması, bazı özel alanlarla sınırlıdır; örneğin, aile hukuku ve miras gibi. Bu sebeple, Mısır, tamamen bir şeriat devleti olarak nitelendirilemez.

Mısır’da Şeriatın Rolü

Mısır'da şeriatın yeri, özellikle toplumsal ve bireysel ilişkilerde belirgin olsa da, şeriat yasaları genel devlet yasalarıyla çelişmez. Ülke, Batı tipi hukuk sistemi ile yönetilmektedir ve şeriat, bu hukuk sisteminin bir parçası olarak yer almaktadır. Mısır'da, İslam hukuku genellikle aile hukuku ve kişisel statü yasalarıyla sınırlıdır. Bu, İslam’ın temel öğretilerinin ve değerlerinin devletin günlük işleyişine yansıdığı anlamına gelir, fakat hukuk sistemi tamamen şeriata dayalı değildir.

İslam hukukunun devlet hukuku içindeki yeri, 1980’lerin sonlarından itibaren daha da güçlenmiştir. 1980 yılında Mısır Anayasası’na eklenen bir maddeyle, "Şeriat, yasaların temel kaynağıdır" ifadesi yer almıştır. Ancak, bu ifade yine de devletin her yönünün şeriat tarafından düzenlendiği bir durumu göstermez. Şeriat, aile hukuku gibi kişisel meselelerde önemli bir etkiye sahipken, diğer devlet işlerinde daha çok laik bir sistem geçerlidir.

Mısır’da Şeriatın Etkisi Ne Kadar Güçlüdür?

Mısır’da şeriatın etkisi, özellikle dinî meselelerde ve toplumsal hayatta belirgindir. Örneğin, Müslümanlar arasında evlilik, boşanma, miras gibi meseleler şeriat kurallarına göre düzenlenmektedir. Mısır’daki mahkemeler, özellikle İslam mahkemeleri, bu tür konularda şeriat hükümlerine göre kararlar verebilirler. Ancak, ülkenin hukuki sistemi, genel olarak laik bir yapıyı benimsemiştir. Mısır’daki çeşitli yasalar, Batı menşeli hukuk sistemlerinden etkilenmiştir ve ülkede laik bir yönetim anlayışı da mevcuttur.

Bununla birlikte, Mısır’daki yönetim ile dinî kesim arasındaki ilişki, zaman zaman gergin olabilmektedir. 2011’deki Arap Baharı sonrasında, Mısır’da bazı İslamcı grupların şeriatın daha etkin bir şekilde uygulanması yönünde talepleri olmuştur. Ancak, Mısır halkı ve yöneticileri arasında yapılan anketler, çoğunluğun, şeriatın devletin tamamını kapsayan bir yasal sistem olarak uygulanmasını istemediğini göstermektedir.

Mısır’ın Laik Yapısı ile İslam’ın Etkileşimi

Mısır’ın yönetim şekli, oldukça karmaşık bir yapıya sahiptir. Cumhurbaşkanının başkanlık ettiği yürütme yetkisi, yasama yetkisini elinde bulunduran meclisle birlikte çalışır. Anayasada devletin dininin İslam olduğu belirtilse de, Mısır’da laik bir düzenin bulunduğu gözlemlenmektedir. Devletin yasal sistemi, dini kurallardan çok, modern hukuk normlarına dayanır. Yine de, Mısır halkının büyük kısmı İslam’a bağlıdır ve bu da devlet politikalarında zaman zaman dinî değerlere göre şekillenen uygulamalara neden olur.

Bunun yanı sıra, Mısır’daki bazı İslamcı gruplar, örneğin Müslüman Kardeşler, ülkenin yönetiminde şeriatın daha etkin bir şekilde uygulanmasını savunmuşlardır. Ancak bu talepler, halkın genelinin desteğini bulmamıştır. Mısır’daki laik yöneticiler, dinin devlet işlerinden ayrılması gerektiğini savunmaktadırlar. Bu durum, halkın büyük bir kısmının dinî inançları ile devletin laik yapısının dengeye girmeye çalıştığı bir ortam yaratmaktadır.

Mısır’da Şeriat Devleti Olma Yolunda Adımlar Atılıyor Mu?

Mısır’da şeriat devleti olma yolunda atılmış herhangi bir açık adım bulunmamaktadır. Mısır Anayasası, devletin laik bir yapıda kalmasını sağlamak adına birkaç maddeyi içermektedir. Şeriatın sadece belirli alanlarda, özellikle kişisel hukuk ve aile içi meselelerde etkili olmasına izin verilmişken, devletin diğer alanlarında laik yasalar geçerlidir. Bu, Mısır’daki yöneticilerin, dini etkilerden uzak durarak, ülkenin modernleşmesini ve Batı ile olan ilişkilerini güçlendirmeyi amaçladığını göstermektedir.

Ayrıca, Mısır halkının büyük kısmı, özellikle şehirleşmiş ve eğitimli kesim, şeriatın devletin genel yasalarını oluşturmasını istememektedir. Şeriatın etkisi, sadece dini vecibelerin yerine getirilmesinde ve toplumsal düzenin sağlanmasında görülmektedir. Bu bağlamda, Mısır’ın şeriat devleti olup olmadığı sorusu, sadece bir dini uygulama meselesi değil, aynı zamanda siyasi ve toplumsal bir gerilim alanıdır.

Sonuç

Mısır, şeriatın belirli alanlarda etkin bir şekilde uygulandığı, ancak genel devlet yasalarının laik bir yapıyı benimsediği bir ülkedir. Dolayısıyla, Mısır tamamen bir şeriat devleti değildir. Anayasada şeriatın temel kaynaklardan biri olduğu kabul edilse de, devletin yasaları modern hukuk kurallarına dayanmaktadır. Mısır’da şeriatın uygulanması daha çok kişisel hukuk ve dini meselelerle sınırlıdır. Laik bir yapıyı benimseyen Mısır, İslam’ın toplumsal yaşamda önemli bir rol oynadığı bir toplum olmasına rağmen, şeriatın tam anlamıyla bir devlet yasası olarak uygulanmadığı bir ülkedir.