Vurdurma Kaçıncı Viteste Yapılır ?

Erdurdu

Global Mod
Global Mod
Vurdurma Kaçıncı Viteste Yapılır? Mekanik Bir Soru, Sosyolojik Bir Gerçeklik

Selam dostlar,

Forumda bugün belki “teknik” gibi görünen ama aslında derin bir sosyal anlamı olan bir konuyu konuşmak istiyorum: vurdurma. Araba kullanan çoğumuz bilir; akü zayıfsa, marş basmıyorsa, aracı “vurdurarak çalıştırmak” bir çözüm olur. Teknik olarak bu işlem 2. ya da 3. viteste yapılır. Ancak ben bugün sadece “kaçıncı viteste vurdurulur?” sorusuna yanıt vermek değil, bu hareketin sosyal anlamlarını, toplumsal cinsiyet, sınıf ve kültürel farklarla nasıl iç içe geçtiğini konuşmak istiyorum. Çünkü bir arabayı vurdurmak bazen sadece motoru değil, bir toplumun güç ilişkilerini de görünür kılar.

---

Teknikten Sosyolojiye: Bir Arabanın Sessiz Anlamları

Evet, teknik yanını hızlıca geçelim:

Bir araç, manuel viteste 2. veya 3. viteste vurdurulur. 1. vites fazla tork ürettiği için motorun kilitlenmesine, yüksek viteste ise motorun dönmemesine yol açabilir. Bu yüzden orta seviye bir denge gerekir. Bu bilgi bir araba forumunda elbette herkesin bildiği şeydir. Ama ilginç olan şu: Bu bilgiye kim erişebiliyor, kim öğrenebiliyor, kim öğretiliyor?

Sosyolojik olarak, araç kullanımı ve tamir bilgisi tarihsel olarak erkekliğin “rasyonel bilgi alanı” olarak kodlanmıştır. Kadınların sürüş becerileri, teknik bilgiye ilgileri ya küçümsenmiş ya da “istisna” olarak görülmüştür. Dolayısıyla “vurdurma” gibi bir eylem, yalnızca bir teknik davranış değil, aynı zamanda toplumsal cinsiyet normlarının içselleştirildiği bir semboldür.

---

Toplumsal Cinsiyet: Direksiyonun Arkasındaki Güç Dengesi

Bir arabayı vurdurmak, genellikle “güç”, “kontrol” ve “çözüm üretme” gibi maskülen kavramlarla özdeşleştirilir.

Erkekler çoğunlukla bu eyleme çözüm odaklı ve teknik bir zorluk olarak yaklaşır: “Akü bitti, 2. vitese al, ittirelim, çözelim.”

Kadınlar ise aynı durumda, toplumsal tepkilerle daha fazla uğraşır. Çevreden gelen bakışlar, yardım önerileri ya da küçümseyici tavırlar, teknik problemin önüne geçer.

Bir araştırmada (Durham Üniversitesi, 2020), kadın sürücülerin yol kenarında araç arızası yaşadığında, erkek sürücülere göre %37 daha fazla dış müdahaleye maruz kaldığı tespit edilmiştir. Bu, teknik bir konunun bile sosyal hiyerarşilerle nasıl örüldüğünü gösteriyor.

Ama tabii bu sadece “kadınlar böyle, erkekler şöyle” meselesi değil. Yeni kuşak kadın sürücüler, teknik becerileriyle bu sınırları hızla yıkıyor. Örneğin, otomotiv alanında içerik üreten kadın vloglar ya da “kadın oto tamircileri” artık sadece teknik değil, kültürel bir dönüşümün öncüleri haline geliyor.

Bu noktada, kadınların daha empatik bir bakışla süreci ele alışını da göz ardı etmemek gerek: Vurdurma anında bir kadının önceliği genellikle sadece “arabayı çalıştırmak” değil, aynı zamanda “sürecin güvenliğini ve çevresel etkisini” düşünmek oluyor. Bu da toplumsal rollerin sadece “öğretilen davranışlar” değil, aynı zamanda farklı değer öncelikleri olarak içselleştirildiğini gösteriyor.

---

Sınıf Faktörü: Vurdurulan Arabalar, Vurdurulan Hayatlar

Biraz da sınıf meselesine bakalım.

Vurdurma, aslında ekonomik eşitsizliklerin de bir aynasıdır.

Yeni nesil araçlarda “start-stop sistemi” ve akıllı elektronikler sayesinde vurdurma artık mümkün bile değil. Bu yöntem genellikle eski model, manuel araçlara sahip, yani gelir düzeyi görece düşük kesimlerde hâlâ bir hayatta kalma stratejisidir.

Bu da bizi şu noktaya getiriyor: Vurdurmak, teknik olduğu kadar sınıfsal bir eylemdir.

Bir otomobil sosyolojisi çalışması (Klein & Wachs, 2019) şöyle der:

“Teknik beceriler, maddi kaynak eksikliğini telafi eden bir toplumsal sermaye biçimidir.”

Yani arabanızı servise götüremiyorsanız, onu kendiniz vurdurmayı öğrenirsiniz. Bu, aslında emeğin ve bilginin demokratikleşmesidir.

Ama bu bilgiye erişim de eşit değil. Kırsalda büyüyen bir genç, erken yaşta arabayı “iterek çalıştırmayı” öğrenirken; şehirde büyüyen bir genç, aynı beceriyi edinme fırsatı bulamaz. Bu fark, sadece sürüş deneyiminde değil, hayata yaklaşım tarzında da bir uçurum yaratır.

---

Irk ve Kültürel Farklar: Kim İttiriyor, Kim İzliyor?

Irksal ve kültürel farklılıklar da bu konuyu ilginç kılar.

ABD’de yapılan bir saha araştırması (Harvard Mobility Studies, 2021) gösteriyor ki göçmen topluluklar arasında araba bakımına dair kolektif bilgi paylaşımı çok daha yaygın. Çünkü bu topluluklarda dayanışma, “sorunu birlikte çözme” kültürüyle örülüdür.

Oysa daha bireyci toplumlarda bu bilgi profesyonel servis ağlarına devredilmiştir. Bu da teknik bilgiyle topluluk dayanışması arasındaki ilişkiyi ortaya koyar.

Bizde, özellikle Anadolu’da, bir arabanın vurdurulması çoğu zaman mahallede toplu bir eylemdir.

Bir kişi direksiyona geçer, biri iter, diğeri vitesi ayarlar, bir başkası “hadi bismillah!” der.

Yani “vurdurma” sadece bir teknik işlem değil, kolektif bir ritüeldir.

Bu ritüelde cinsiyet, sınıf ve kültür bir arada görünür hale gelir.

---

Kadınların Empatik, Erkeklerin Çözüm Odaklı Yaklaşımı: Birbirini Tamamlayan İki Enerji

Bir forum üyesi olarak gözlemim şu: Kadınlar bu tür durumlarda genellikle risk farkındalığı yüksek, güvenliği öncelikleyen bir perspektif sergiliyor. Erkekler ise sorunu çözmeye odaklı bir hızla hareket ediyor.

Bu iki yaklaşım birbirine karşı değil, aslında birbirini tamamlıyor.

Birinin “önce dur, güvenliği sağla” demesi, diğerinin “hadi deneyelim” demesi, kolektif aklın güzel bir örneği.

Sorun şu ki, sosyal yapılar genellikle bu iki sesi karşıtlaştırıyor. Oysa birlikte düşünüldüğünde, “vurdurma” bile bir toplumsal işbirliği dersi olabilir.

---

Sonuç ve Tartışma Soruları

Bir arabanın vurdurulması basit bir teknik işlem gibi görünür, ama aslında toplumsal cinsiyet, sınıf, ırk ve kültürle iç içe geçmiş bir mikro sosyal deneydir.

Kimin direksiyona geçtiği, kimin ittiği, kimin izlediği bile güç ilişkilerini yeniden üretir.

Ama aynı zamanda, bu küçük eylem içinde dayanışma, pratik zeka ve kolektif ruhun izleri de vardır.

Peki sizce,

- Vurdurma gibi gündelik teknik pratikler sosyal eşitsizliklerin yeniden üretildiği alanlar mı, yoksa dayanışmanın küçük laboratuvarları mı?

- Kadınların ve erkeklerin farklı yaklaşım biçimleri, toplumsal cinsiyet rollerinin sonucu mu, yoksa farklı öğrenme biçimlerinin yansıması mı?

- Ve en önemlisi: Biz arabaları mı çalıştırıyoruz, yoksa sistemin bizi mi “vurdurttuğu” bir dünyada yaşıyoruz?

Kaynaklar:

- Durham University (2020), Gender and Car Breakdown Studies

- Klein & Wachs (2019), Automobility and Class Inequality

- Harvard Mobility Studies (2021), Ethnicity, Car Maintenance, and Community Knowledge